Tuesday, March 20, 2018

İki Kişi, Üç Fikir



Iki kişinin olduğu yerden üç ayrı fikir çıkar derler. Yargılarımızla ve önyargılarımızla öylesine sarılmış durumdayız ki, o kadar eminiz ki tek bir doğrunun olduğundan, bazen minicik bir cümleyle bütün dünyamız sarsılabiliyor. Sen karşındaki adına, ona sormadan bir tümevarıma gittiğinde (ve bunu iyi niyetle yapmış bile olsan) ondan “sen benim adıma düşünme, bırak sonuçlarını ben düşüneyim” cevabını alabiliyorsun. İyi ki de alıyorsun. Karşındaki, açık iletişimden yanaysa alabiliyorsun. Öyle değilse, senin iyi niyetini bambaşka algılayıp gizli küskünlükler de yaşayabiliyor. Küsmeden, alınmadan, sadece dinlemeye çalışmak lazım karşı tarafı. Gözlemci olmak lazım. Ne diyeceğini, ne yapacağını bildiğinizi varsayarak atılmamak lazım dinlemeden. Karşı taraf sizi çok şaşırtabilir bazen. Hatta çoğu zaman. 
Hepimiz kendi tecrübelerimiz kadar varız. Ama her birimizin tecrübesi, diğerininkinden farklı... 

Wednesday, March 14, 2018

Hawking ve Sanal Dertlerimize Bir Bakış

Bazı hayatlar ne kadar anlamlı... Şanslı oldukları için değil, zengin oldukları için değil, şu veya bu özellikleri nedeniyle değil, içine anlam kattıkları için.
Stephen Hawking ölmüş bugün. Ne büyük bir hayat mücadelesi, ne büyük bir anlam arayışı ve ne büyük bir güç. Birtakım özellikleri nedeniyle değil, birtakım özelliklerine RAĞMEN. Yine geçenlerde ölen Doktor (Kolsuz) Agop gibi... Bu insanların en büyük özellikleri, başlarına gelenleri kendilerine bir engel olarak görmemiş olmamaları, bu engellere RAĞMEN, bu engellerin üzerinden atlayarak, bu engellerin varlığını veya yokluğunu kendilerine mevzu etmeyip, sanal dertlerle uğraşmak yerine reel olarak hayata katkı yapmaya çalışmaları.
Hayatta olduğumuz sürece umut vardır. ALS de olsan, kolsuz da olsan, parasız da olsan... Yeter ki kendimizden vazgeçmeyelim. Ve sabredelim. Ve azmedelim. Hayalleri gerçeğe dönüştürmek için inançlı ve kararlı olmak gerekiyor. Nicelerimiz bu iki müthiş adamdan çok daha şanslıyız. Yeter ki bunu görelim ve umudumuzu kaybetmeyelim.

Friday, March 9, 2018

Keşkeler Listesi


Kazadan beri hep düşünürüm, neden başıma böyle bir kaza geldi diye. Belki de o kadar mistik bir cevabı yoktur, belki sadece bu yazıya vesile olmak içindir mesela. Ya da belki çok uhrevi bir cevabı vardır; hayatın kıymetini anlamak gibi. Ya da “neden olmasın”dır sadece cevabı, bir başkası da olabilirdi, sen de. Her birimizin başına her an her şey gelebilir bu evrende ne de olsa…
Bana hep ne kadar güçlü olduğum, başıma gelenleri ne kadar metanetli göğüslediğim söylenir, insanlar hep överler beni. Oysa bana hep “başka bir çarem yoktu ki” gibi gelir. Başka bir çare değil ama başka yollar hep vardı. Depresyona girmek gibi mesela, kendine acımak gibi, mağduriyetinde sıkışıp kalmak gibi. Ben onu hiçbir zaman bir opsiyon olarak görmedim. Beni övdüler ama ben bunu bilinçli olarak yapmadım, bana göre gerçekten 2.bir yol olmadığı için yaptım, otomatik olarak. Bu bir karakter özelliği mi? Sanmıyorum. Akıllı davranmak olduğunu düşünüyorum ama. Davranışlarında hep akıllı olmak gerektiğini düşünüyorum. Düşüncelerinde de. Ve aklın, mantıkla duygunun harmanlanması olduğunu düşünüyorum.
Mağduriyet, işin kolayı. Zor olan mücadele etmek. O nedenle tebrik ettiler beni galiba hep.
Ben şu an yazdığım kitaba başladığım sıralar konu başıma gelen kazanın ekseninde dönecekti. Oysa ben ondan çok daha ağır travmalar yaşadım sonrasında, kardeşimi kaybetmek gibi. Onu düşünmediğim, özlemediğim tek bir gün yok. Ama hayat devam ediyor ve eğer gerçekten hayatta olmak istiyorsan hakkını vermelisin. Bir gün zaten öleceksin, o güne kadar yaşa! Yaşarken ölmenin bir manası yok. Yaşamak için, hakkıyla yaşamak için, geçmişiyle barış yapmalı insan. Olan oldu, geçen geçti. Iyisiyle kötüsüyle… olana kabul vermedikçe, günü de yaşayamaz oluyoruz. Geçmişin acısı, geçmişin öfkesi, geçmişin keşkeleri ele geçiriyor benliğimizi. Anı kaçırıyoruz. Geçmişte yaptığımız hataları bugüne taşımış oluyoruz. Kendimizi, etrafımızı suçlayarak, günümüzü tekrar zehir ediyoruz. Geçmişi kabul etmedikçe sadece geçmişi değil, bugünü de ziyan ediyoruz. Bugün otur ve kendine bir keşkeler listesi yap ve bunlarla barış; ben öyle yapacağım.