Mezar taşı yaptırıyoruz bu ara. Bunda pek gülünecek birşey yoktur genelde... Ama mevzu benim etrafımda olunca muhakkak evren şakacı davranır, beni tanıyanlar bilir.
Önce eve bir telefon geldi, "Bayan Lida, siz misiniz?" Hayır, dedim, ben kızıyım. Ha merhaba, başınız sağolsun, ben Arzu. Mezar taşçısıyım. Müsait misiniz? Böyle bir konuşmaya ne zaman müsait olunur bilmiyorum ama birilerinin mezar taşından para kazanıyor olması, onlara "ne yapsın, o da işini yapıyor neticede" anlayışını göstermemi gerektirmiyordu bence. Çok kaba olabilirdim hatta. Dolayısıyla, "hayır" dedim, "müsait değiliz, bizi birkaç ay sonra arayın!" Ben olsam bu cevaptan sonra yerin dibine girer, bir daha da oradan çıkmazdım! Cidden acaip haddini bildirmiştim, aferin bana'ydı! Gerçi arkadaşlarım "niye suratına kapatmadın?" dediler ama ne yapsın, o da işini yapıyor neticede...
Birkaç ay geçti, mezar taşı yaptırmaya müsait olduğumuza karar verdik. Üstü çiçek olsun, altı böcek olsun filan birşeyler konuştuk, sıra geldi paraya, yani çünkü o da işini yapıyor neticede...
Ticaret dediğin pazarlıksız olmaz, çünkü ölmek çok pahalı, hem maddi hem manevi. Ama dedik bak biz 2 tane yaptıracağız, ona göre bir fiyat ver. Maksat ayağımız alışsın. Cidden epey bir indirim yaptı, bence bizde gelecek gördü; yani ya da pek gelecek görmedi, kararsızım. Fakat şu an yaptırılmakta olan 2 taşım ve ihtiyaç halinde tavsiye edebileceğim uygun bir mezar taşçım var, duyduk duymadık demeyin!